• https://www.facebook.com/kahan.onur.arslan
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905555979292
  • https://www.twitter.com/kahanonurarslan
  • https://www.instagram.com/kahanonurarslan
  • https://www.youtube.com/@kahanonurarslan

Güya İktidar



Çocukları suç çetelerinden, cinsel istismardan, ekononomik istismardan, şiddetten, uyuşturucudan korumayı beceremeyenler, çocukların olmadığı ortamda dans edip şarkı söyleyen kızlara, sözde çocukları olumsuz etkiliyor gerekçesiyle ağız dolusu hakaret edip alakasız maddelerle soruşturma açtırıyorlar. Güya iktidarlar.
Taciz, tecavüz ve şiddet endişesiyle hava karardıktan sonra evinden çıkamayan, defalarca şikayet ettiği failin maktulü olan, ekonomik ve sosyal hayatta ayrımcılığa maruz kaldığı yetmiyormuş gibi başarılarında dahi takdir edilmeyen kadınların mutluluğunu, huzurunu falan geçtik, güvenliğini dahi sağlayamıyorlar. Güya iktidarlar.

Özgürlük, güvenlik, adalet, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim... Bir devletin varlık sebebi olan hizmetlerin hepsine, parası olan herkesin rahatça ulaşabildiği ama paraya yakın çevrelerindeki küçük bir azınlık dışında kimsenin ulaşamadığı bir sistemi sürdürmek için insan üstü gayret gösteriyorlar. Asgari ücret açlık sınırının altında, diğer ücretler asgari ücretten hallice, yıllarca emek veren, dirsek çürüten, okuyan yazan ama dürüstçe işini yapan herkes yoksulluğa hapsedilmiş; nerede çete, mafya, çar çakal tip varsa, nerede yolsuz, hırsız, rüşvetçi varsa bir eli yağda bir eli balda. Ekonomi politikasından anladıkları yalnızca deli Dumrul vergileri salmak ve tefeci faizi ile borçlanarak rezerv doldurmak. Güya iktidarlar.

Enflasyon, büyüme, kalkınma hedeflerinin hiçbirini hiçbir zaman tutturamadılar. Tutturamadıkları bu hedeflerdeki sapmanın çeyreğini herhangi bir esnaf yapsa ertesi gün, "benden bir cacık olmaz" diyip tası tarağı toplar, dükkanı kapatır. Bunlar, %50 faizi, ısmarlama veriler açıklayan istatistik kurumuna hesaplattıkları %30 enflasyonu ve %40'a yaklaşan geniş tanımlı genç işsizliğini, ellerinde tuttukları %90 medya gücüyle yaptıkları propaganda ile başarı diye yutturmaya çalışıyorlar. Güya iktidarlar.

Yangında acizler, selde acizler, depremde acizler ama afet sonrası rant dağıtımında inanılmaz mahirler. Küresel ısınma, çevre falan desen konuyla hiçbir alakaları yok. Doğrudan kendilerine ya da yandaşlarına servet transferi edemeyecekleri her türlü teknolojiye, inovasyona yabancılar. Büyük ihtimalle zekanın her türlüsü gibi yapay zekadan da nefret ediyorlar. Ama oy getireceğine inanırlarsa yapay zekayı kullanıp sahte videolarla seçim propagandası yapabiliyor veya devletin kasasını sonuna kadar açıp uzaya astronot falan gönderebiliyorlar. Güya iktidarlar.

Ehliyeti, liyakati bitirdiler, sadakatle bağlılarla neye ellerini atsalar berbat ediyorlar. Kurumları çürüttüler. Devletin her kurumu, her kuruluşu pul dökülüyor. Güya iktidarlar.

Binlerce yıllık siyasal düşünceler tarihi birikimini bir günde tersine çevirdiler. Tüm yetkileri, hesap sorulması fiilen imkansız olan tek bir kişide topladılar. Kuvvetler ayrılığını, demokratik devleti, laik devleti, sosyal devleti ve tabi hukuk devletini de ortadan kaldırdılar. Hukuku katlettikleri yetmedi toplumun hukuk kültürünü ve adalet inancını da yok ettiler. Güya iktidarlar.

Zaten akademisyenlerin, doktorların, mühendislerin, hülasa tüm nitelikli beyinlerin umutlarını yok edip yurtdışına kaçırmışlardı, üniversitelerin sayısını arttırıp, içini boşaltıp, mezunlarının umutlarını yok edip onları üç harfli marketlere ya da kuryeliğe mecbur etmişlerdi, son kertede ve tüm bunlardan daha vahim olarak demokratik sistem içindeki son muhtemel rakipleri olan muhalefeti de ortadan kaldırarak toplumsal umudu da bütünüyle yok etmeye çalışıyorlar. Güya iktidarlar.

İktidar olmak ile muktedir olmak farklı kavramlardır.

İktidar, genel anlamda bir bireyin yahut bireyler topluluğunun kendi istekleri doğrultusunda, rızaları olup olmadığına bakmaksızın diğer insanların davranışlarını etkileyebilme, yönlendirebilme veya denetleyebilmesi; toplumu yönetme, yönlendirme gücü anlamına gelir.

Muktedir ise bir şeyi başarmaya, yapmaya, gerçekleştirmeye gücü yeten anlamına gelir.

Bir iktidar, örneğin ekonomiyi düzeltemiyorsa, çocuğu, kadını, genci, yaşlıyı yani yurttaşı koruyamıyor, onların refahını sağlayamıyorsa, gazeteciye, akademisyene, üniversite öğrencisini hapishanelere tıkıp, çetelere, suç örgütlerine, hatta adi suçlulara bile cezai yaptırım uygulayamıyor, adli kontrole dahi hükmedemiyorsa, dış politika meselelerinde yurt içinde şahin yurt dışında güvercin oluyorsa, halka vaadedecek bir şeyi kalmayınca akla ve vicdana sığması mümkün olmayan önerilerle, terör örgütü elebaşından medet umup zaten bitmiş terörü bitirme taahhüdü ile hiçbir sonuç alınamayacak suni gündemler yaratarak toplumsal rıza üretmeye çalışıyorsa o iktidarın muktedir olduğunu kim iddia edebilir?

08 Eylül 2026 

K.O. Arslan 



Hieronymus Bosch'un 1503 ve 1504 yılları arasında yaptığı bilinen “Dünyevi Zevkler Bahçesi” adlı  triptik  eseri...

Eser, 1939 yılından beri'dan beri Madrid'deki Prado Müzesi'nde sergilenmektedir.

Ünlü tablonun sol panelinde, Adem ile Havva ve harikulâde hayvanlar eşliğinde cennet tasvir edilir. Orta panelde pek çok çıplak figür, eşsiz güzellikte meyveler ve kuşlarla birlikte dünyevi zevkler; sağ panelde ise günahkârların değişik biçimlerde cezalandırılışının gösterildiği cehennem resmedilmiştir. D
ış paneller kapatıldığında ise rölyef (kabartma) üzerinde tanrının dünyayı yaratışı konulu eser görülür. 

“Dünyevi Zevkler Bahçesi”, yüzeyde bir ahlak dersi gibi görünse de alt metinde kralların, din adamlarının ve soyluların  dünyevi zevk ve günahlara bulaştığını gösterir. Otoriteyi kutsamak yerine, iktidar sahiplerinin yozlaşmaya ortak oluşunu ironik biçimde eleştirir.

Yorumlar - Yorum Yaz